ÖZEL – Cenga Heftanin Savaş Koordinesi – DİRENİŞ VE SAVAŞ ANLARI – 1

HEFTANİN –
Heftanîn Üzerindeki Operasyonların Amacı Nedir ?

Heftanîn örneği olmayan bir aşktır, herkesin ulaşamadığı bir onurdur, her yerde bulunmayan bir güzelliktir, öyle bir sevgidir ki sadece özgürlük savaşçıları yaşayabilir ve yaşatabilir. Aşıklarının bu aşka ulaşmak için her fedakarlığı yapmaya hazır oldukları şey işte budur. Bütün toplumlar için toprak onurdur, onur da namustur. Şüphesiz eğer bu toplum Kürt toplumuysa ki her anı taciz ve işgale mağruz kalan Kürdistan gibi güzel bir ülkenin yüzyıllardır süren acısıysa, bu kavram daha da anlam kazanıyor.  Çünkü toprağı işgal edilen bu toplum ve halk özgürlük arayışçısı olabilirler. Aynı zamanda ana toprağı elden gittiğinde yurtsever insanların beyni ve yüreğinde nasıl zorlu yaralar açılacağını biliyorlar. Tabiki de bu yaralar her an insanı öldürebilir. Kürdistan’da on binlerce ihtiyar anne ve baba ölmeden önceki son anlarında bile derin inleyişler ki işgal edilmiş bir ülkenin acısını çekiyor ve gözleri faili meçhul adı altında kaybedilen çocuklarını ararken gözleri açık ve tarifsiz bir acıyla yaşamlarını yitiriyorlar. Ama biz onların faillerinin işgalci devlet olduğunu biliyoruz. Bu şekilde nasıl bu dünyada güzel ve özgür bir gün görememenin acısıyla gözlerini hiçbir zaman onların olmayan yaşama kapatıyorlar.

Kürdistan’ın her karış toprağını işgalcilerden kurtarmak için kan dökülmesi işte bu yüzdendir. Bu ülkenin her karış toprağında bir Egîd ve Zîlan’ın kanı vardır ve her şehidin rengiyle bu ülkede bir çiçek açmıştır. Böyle bir ülkede özgürlüğe olan özlem her an daha da fazlalaşıyor. Ve bu özlem özgürlük arayışına dönüşüyor. Bütün toplumların tarihinde de özgürlüğe ulaşmak için en zorlu mücadeleler verilmiştir ki bu hiçbir zaman bedelsiz olmaz. Özgürlük uğruna her zaman ağır bedeller verilmiştir. Bu da “Kahraman ve cesurlar bir kere ölür ama korkak ve hainler her gün ölürler” sözünü doğruluyor. Bu ülkenin kahramanları olan özgürlük savaşçıları, kısa, genç ve anlamlı olan yaşamlarına bir tarih sığdırıyorlar. Halklarının acılı olan tarihini derinden yaşıyorlar ve halkının özgür geleceğini de başta inanç ve duygularında kazanıyorlar. Bu duygu ve bilinçle halkının özgürlük sorumluluğu olan yükünü
taşıdılar ve taşıyorlar. photo5377332534318313391-350x250-9528392

Bu sebeple bu kutsal topraklar üzerinde birçok kahramanlık yaşandı ve halen yaşanmaktadır. Bunların hepsi için diyebilirim ki Kürt toplumu olarak yaşanmış bir tarihe sahip olan, yazılmamış kahramanlık destanları, fedakarlık ve büyük fedailikle doludur. Nasıl ki kahramanlık hikayesi yazılmamışsa, destanı, şarkısı ve romanı da yapılmamıştır. Çünkü bizim ülkemizde sadece işgalcilerle savaşmak ve kahraman olmak suç değil, aynı zamanda hikaye, destan, roman, şiir ve şarkısını yazmak ve müziğini yapmak da büyük bir suç olmuştur ki bunun için tutuklanabilir, öldürülebilir ve işkenceler yapılabilir. Neden? Çünkü yazılacak olan her kahramanlık cümlesi onurlu bir direnişin önünü açabilir ve özgürlük tercihinin bilincini oluşturabilir. Bu nedenle Kürtlerin düşmanı olan Erdoğan gibi faşist ve diktatörler, patlayan bir mermi kadar, o mermiyi patlatan ruhun gerçekliğinin yazılmasından bile korkuyorlar. Bu bir işgalci akılcılığıdır ki bu şekilde bir toplumun hafızasını bir kerede ortadan kaldırmak istemektedir. Bunu gerçekleştirmek için toplum ve halkımız üzerinde her türlü zor ve zorbalığı reva görüyor. Yapıyor ve yaptırıyor. Kendilerinin bunu yaptığı yetmediği gibi, özellikle işgalci Türk devleti ve şefi Erdoğan ve diğer 3 parça Kürdistan’ın işgalcileri de bazı Kürtlerin onuruyla oynayarak, onları kendi işbirlikçisi yaparak ihanet ateşinde boğuyorlar. Bu hainlerin yoluyla kendilerini Kürdistan’ın her yerine ulaştırıp, her türlü kötülüğü yapabilirler. Bedeli birkaç kuruş haram olanı onurlarını satan o hainlere vererek, Kürdü Kürde düşman ettiler ve birbirlerine karşı savaştırıyorlar. Diğer tarafta da onlar kendi köşk ve saraylarında rahatça oturuyorlar.

photo5377332534318313408-350x250-4719993Onurlu Kürt’ ten pay almamış bu hainler, düşmanı için her türlü fedakarlığı yapıyor. Öyle bir seviyeye gelmişler ki, hiçbir halkın tarihinde görülmemiş şekilde kendi güzel, fedakar, fedai ve kahraman çocuklarının katili olabilirler. Aceba hangi vicdan ve ahlak bu şeyi kabul edebilir ? Nasıl ki Kürdistan’da PKK’den önceki tarihlerde ve PKK’nin çıkışıyla görülen binlerce örneği varsa, bugün de Heftanîn bölgesindeki işgal saldırıları da yine bu Kürt kontra hainlerinin öncülüğünde gerçekleşti ve gerçekleşiyor. Biz 40 yıldır işgalci Türk devletiyle savaşıyoruz. Biz  onların Gerilla’ya karşı yürütülen savaş performansını çok iyi biliyoruz. Eğer ki bu Kürt hainlerini önlerine çıkarmasalar ve onları adım adım öne çıkarmasalar, onlar Kürdistan toprağında bir karış bile ilerleyemezler. Sadece onları öne sürüp getirmiyorlar. Aynı zamanda onları dağın her türlü zahmetli koşullarında her şekilde yaşatıyorlar. Onların mevzilerini yapan, yerlerini sağlamlaştıran, en ön cephede nöbetlerini tutan ve onları koruyan köleleri haline geliyorlar. Çünkü her ne kadar hain bir Kürt olsa da onların ölümü Kürt düşmanları için bir mutluluktur. Hatta bu son operasyonda Gerilla direnişi karşısında devletin işgalci ordusu büyük bir sendrom içerisine girdi. Yine her alanda bu kontra ve korucuları öne sürdüler.

Elbette özgürlük Gerillaları sadece işgalci devletin askerleriyle savaşmıyor aynı zamanda kobra ve skorsky lere karşı da savaşıyorlar. Böyle bir durumda kobra ve skorsky ler de rahat bir şekilde Cenga Heftanîn alanına  girip askerlerinin ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu yüzden askerler büyük bir sefalet içerisindeler. Birçok tepede yemek ve susuz kalıyorlar. İşte bu noktada yine düşmanının kölesi ve halkının düşmanı olan Kürt korucu, ajan ve  kontralar askerlerin çığlığına yetişiyor ve onlara katırlarla su ve yemek getiriyorlar. Onları bu şekilde yaşatıyorlar. Sen kendini kendi düşmanına feda et, bu ilerleyişin her anında ölüm vardır. Bunu göze alıyorlar, fakat onurlu bir insan olmayı ve halkının hizmetinde yaşamayı göze almıyorlar. İşgalcilerin işbirlikçilerinin gerçeği budur. Ama biz de tarihten aldığımız derslerden de görüyoruz ki hepsinin sonu başkaldırının öncüleri olan Alîşêr ve Zarîfe yi katleden ve başlarını Kürt halkının onurunun tecavüzcüleri ve düşmanlarına götüren, buna rağmen kendisinin başının kesilmesine engel olamayan ve sonunda başı kesilip köpeklerin önüne atılan Rayber gibi olacaktır. Elbette Alîşêr ve Zarîfe bu tarihi olayda birer kahraman ve öncü komutanlar olarak Kürt halkının tarihine altın harflerle yazıldılar. Ama Rayber de ihanetiyle  tarihin her anında lanetlendi ve her zaman lanetlenecektir.

Devamı Gelecek…

Batufa Çekdar