Özel savaş hükümetinin ‘Sosyal Deney’ senaryosu
HABER MERKEZİ – Özel savaş devleti ve hükümeti Kürdistan’daki özel savaş politikalarını ve yöntemlerine dair geçtiğimiz günlerde Amed’te yaptığı bir ‘Sosyal Deney’ ile bir kez daha yüzünü açığa çıkardı.
Özel savaş devletinin Kürdistan’da geliştirdiği temel politikalarından biri de öncesinden senaryosunu hazırladığı bazı olayları uygulamaya sokarak toplumsal yapının niteliğiyle oynamak ve psikolojik savaşını başarıya ulaştırmaktır. Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve sanal medya platformlarında gündem olan Amed’te gerçekleştirilen sosyal deney’de bu politikalardan bir tanesiydi.
Ne Olmuştu?
Amed’in çeşitli noktalarını dolaşan ve birer özel savaş elemanı olarak hareket eden Youtuber Burak Tutal ve Mert Karakaş, Amed’te yine sokaklarda aç ve sokakta kaldıklarını söyleyerek çocuklardan yardım istemişti. Özel savaş elemanları Tutal ve Karakaş, “Param yok, açım. Bana yemek alabilir misin?” diye sorduğu Amed’li çocukların yardımı üzerine onlara tablet bilgisayar hediye etmişti ve bu video sosyal bir deneydir denilip yayınlanmıştı.
Bunun sonrasında İstanbul Tuzla belediye başkanı bu çocukları İstanbul’a getirmekte ve gezdirmektedir. Daha sonrasında ise tekrar bu çocuklarla röportaj alınıp onlara polis ve asker olmak istiyoruz dedirtilmiş.
Burda Türk özel savaş politikasının bir çok amacının olduğunıu görmekteyiz. İlk olarak Kürt halkı ve Kürt çocukları üzerinden sosyal deney yapılarak ve aslında denek olarak kullanarak hem küçük düşürülmek istenmekte hemde ayrıştırmaktadır. Kürdün hor görüldüğü dışlandığı ve Kürtlerin yaşamı sizin kafanızdaki gibi gerici bir yaşam ama biz bunu kırıyoruz denmek istenmekte.
Bir diğer konu ise bu özel savaş senaryosunun önceden belirlenmesi ve daha sonra oynanılması. Video da ele alınan çocuklar aslında öncesinde onlarla konuşulmuş ve olay anlatılmıştı. Sadece rollerini iyi oynayabilmeleri kalmıştı geriye. Video sanal medya platformlarında yayıldıktan sonra Savunma Bakanının Twitter hesabından çocukları kastederek ”bunlar geleceğin mehmetçikleri” diyerek paylaşım yapması ardından İstanbul Tuzla belediye başkanının bu çocukları İstanbul’a getirip gezdirmesi ve tekrardan bu çocuklardan röportaj alınıp çocukların ”biz polis asker olmak istiyoruz” demesi herşeyin bir senaryodan ibaret olduğu ve özel savaş politikasının ürünü olduğunu göstermektedir.