Kürtler Ortadoğu’da kader tayin edici bir konuma geldiler

HABER MERKEZİ –

Son yüzyıldır uluslararası siyasi gidişat Kürtlerin aleyhine işlev gördü, bölgede de günümüze kadar devam eden inkara, yıkıma, savaşlara, katliamlara ve diktatörlüklere yol açtı. Yürütülen siyaset genelde emperyalist etiketli olduğu için, ezilenler ve halklar bu siyasetten hep zarar gördüler, ama örgütlü ve güçlü bir devrimci önderliğe sahip halklarda çeşitli devrimler gerçekleştirerek zaferler kazandılar. Uluslararası siyasetin ve diplomasinin duygularla hislerle yürümeyeceğini, yürütülemeyeceğini bilmemiz gerekiyor.

Uluslararası siyasette dostluğada yer yoktur, çünkü siyaseti belirleyen ana faktör siyasi ve ekonomik çıkar ve menfaetlerdir. Çıkar ve menfaetin bittiği yerde de dostluk işe yaramaz. Uluslararası siyasetin yapısını, gidişatını, nelere yol açtığını ve açacağını ve karekterini bölgesel ve global çıkarlar belirlediği için, bütün ezilen halklar ve sınıflarda kendilerini kurtuluşa götürecek tutarlı bir siyaset yürütmek durumundalar. Emperyalist siyasette hiç acıma yoktur. Ve bugünkü sorunların temelinde bu acımasız siyaset yatmaktadır. Ortadoğu ve Kürtler söz konusu olduğunda bu kirli siyasetin nasıl bir işlev gördüğü daha iyi biliniyor. Ortadoğu’da bu siyaset yüzyıldır bölge gericiliğiyle birleşip Kürtlere ve diğer halklara çok acı çektirdiler, hala da çektiriyorlar. Tabi uluslararası emperyalist siyasetin en büyük kurbanı maalesef Kürtler oldular. Kürtler yakın geçmişe kadar örgütsüz, dağınık, bilinçsiz ve önderliksizdiler.

Kürtler son kırk yılda sahip olduğu ulusal bir önderliğe ve güce kavuşup ulusal kurtuluşçu ve devrimci demokratik özgürlükçü bir mücadele yürütmeye başladılar. Kürt ulusal hareketi her ne kadar Kuzeyde kurulduysada ve Kuzeyi’in partisi olarak bilinsede, devrimci, demokratik, ulusal ve bölgesel bir siyaset yürüttükleri için bütün Kürdistan’da etkili olmuş, büyük ulusal bir güç haline gelmiştir, hatta Ortadoğu halklarının devrimci bir gücü olmuştur. Kürtlerin öncelikle kendi içinde çıkan hainlere karşı etkili olmalılar, hainleri etkisiz hale

getirmeliler.

Hiçbir yabancı ve inkarcı güç Kürtlere özgürlük vermez, demokrasi getirmez. halklar mücadele ederek  kendi özgürlüğünü kazanırlar, demokrasiyi inşa ederler. Kürtler içeriden çıkan ihanetler sonucu dışarı dan gelen saldırılar da zarar gördüler. İç siyaset zarar verici olursa, dışarıdan gelen saldırılar daha etkili ve sonuç alıcı olur. Biz, Kürtlerin yaşadığı trajediyi sadece dışarıya mal edemeyiz. Örgütsüzlük, bilinçsizlik, içeride çıkan ihanetler

Kürtlerin en büyük düşmanları olmuştur. Ulusal birliğin olduğu durumlarda nasılda kazanıldığını Rojava’da gördük. Rojava zaferi Kürtlerin adını bütün dünyaya duyurdu ve Kürtlerin bağımsızlığı, Kürt sorununun çözümü

uluslarasası siyaset sahnelerinde tartılışmaya başlandı. Demekki örgütlü olunursa ve ulusal bir siyaset yürütürse başarı kesindir, tamdır. Uluslararası siyasetin Kürdistan’da nasıl şekil alacağını Kürtlerin mücadelesi belirleyecek

 ve ayar verecektir.

Yüzyıldır emperyalist siyaset ve iç ihanetler Kürtlere cehennem hayatı yaşattı. İç ihanetler bir ağacı içten kemiren kurt gibidir, dışarıdan gelen tehlikeden çok daha tehlikelidir, etkilidir. Bundan dolayı Kürtler

öncelikle içeriden gelen ihaneti durdurmalılar. Bölgeci, yerel, dar, aşiretçi zihniyetlere karşı etkili bir ulusal savaş, bilinç savaşı olmalıdır. Kürtler kendi içinde çıkan ihanetleri durdurmayı başarırlarsa, dışarıdan gelen emparyalist tehlike ve saldırlara karşı daha çok etkili olurlar. İçihanetler, ulusal çıkarlara zarar veren emperyalist işbirlikçilik, dışarıdan gelen tehlikelere zemin hazırlamış, etkili olmasını sağlamıştır.

Bundan dolayı gerek içeriden gerekse de dışarıdan gelen saldırı ve tehlikeleri etkisiz hale getirip tasfiye etmek, tutarlı bir ulusal devrimci siyasetleolacaktır. Kürtlerin bugüne kadar iç ihanetlerde ne kadar çok zarar gördüğünü hepimiz biliyoruz. Öncelikle iç ihanetlere karşı büyük bir savaş verilmelidir. İç ihanet ve hainler yenilgiye uğratılırsa Kürtler üzerinde oynanan yüz yıllık oyunlar ve katliamlar son bulur. Düşmanın en tehlikelisi içeridedir. Önce iç düşmana yenilgiyi yaşatmalıyız. İç düşman (ihanetler) yenilirse, dış düşmanlar otomatikmen etkisizleşirler, etkilerini kaybederler. Demekki uluslararası Kürt karşıtı siyaset ve bölge gericiliği ve inkar siyaseti

günümüze kadar iç ihanetlerden destek görerek bölgede kaldı, etkili oldu. Bu açıdan iç ihanete ölüm diyerek uluslararası Kürt karşıtı siyaseti ve inkar siyasetini yok edeceğiz, Kürt devrimini zaferle taçlandırıp, yeni bir yaşamı insanlığa sunacağız…